30 Kasım 2012 Cuma

Beşinci İsim ( Dua )

'' Ya Hayyü Hine Lâ Hayye Fi Deymumiyyeti Mülkihi ve Bekaihi ''


İsim : ''  El Hayy '' anlamı Diri demektir. 

Günü : Pazartesi
Gecesi : Salı
Ulvi Meleği : Zabtaile
Süfli Meleği : Kuvutaşin
Buhuru : Kilnih

Manası : 

Ey ezeli ve ebedi '' Hayy - Diri '' olan Allah' ım. Senin hayatının devamlılığında sınır yoktur.  Bütün vasıflarınla ve kemalinle diri olan bilgesin. Hayatın sınırlarından müstağni olan diri olansın. 

Havas ve Esrarı :

Bir kimse çok hasta olsa ve hastalığına hiç bir ilaç tesir etmese bu şerefli ismi bir çini çanağa veya bir kalaylı kaseye misk ve zağferanla yazıp nöbet şekeri ile karıştırmalı ve hastaya içirmelidir.

Kim bu ismi sürekli okursa ömrü uzun olur. Günde 300 kere tekrar edene ölümcül hastalık bulaşmaz. Kalbi hasta olan bu ismi tekrar tekrar okursa kalp hastalığı düzelir.

Bir kimse insanlardan uzak bir yere inzivaya çekilse ve 3 ay boyunca günde 10 bin kere bu ismi okumaya devam etse 3. ayın sonunda gaybdan bir adam gelir. Bir kadeh şerbet verir. O şerbeti içen kişinin kalbi nur ile dolar. Yanlız bu süre zarfında bu kişi hayvansal gıdaların tamamından uzak durmalıdır. Kalbi temiz olmalı ve oruç tutmalı kimse ile konuşmamalıdır. 

15 Ocak 2012 Pazar

Dördüncü İsim ( Dua )

''Yâ Rahmâne Külli Şey'in ve Rahimehü ''

İsim : Er Rahman' dır. Mü'min -Kafir ayırdetmeden herkese merhamet eden demektir.

Günü : Cumartesi
Gecesi: Salı
Ulvi Meleği : Zağtaile
Süfli Meleği : Kayatişin
Buhuru : Zağferan

Manası : 

Ey merhamet edicilerin merhamet edicisi Yüce Allahım !! Öyle merhamet edicisinki ; Tecelliyi celâli ulühiyetinsatvati heybetinden velhü hayran olan bütün abid kullarına ve eşyai efride tecelliye cemâl rahmetinin feyz âsariyle bila gazarin vela ivazın mübalağa işe merhamet ve şefkat edicisin.

Havass ve Esrarı :

Her kim bir kişinin zulmünden muzdarip ise bir kişi kendine çile veriyorsa onun zulmunden kurtulmak isterse beyaz ipek üzerine misk ve zağferanla yazıp o kişinin ana adını ve kendi adını da yazarak onun yattığı yerde temiz bir bölüme gömmelidir. Bunu yaparsa o zülumden kurtulur. Tesirini artırmak için günde 298 kere okumaya devam edilmelidir.

Bir kimse kalp gözünün açılmasını isterse bir tenha yerde inzivaya çekilmeli her türlü hayvansal gıdadan ( Et, süt, yumurta, yağ ) uzak durarak sadece nebatatla beslenerek bu duayı okumaya devam ederse kalp gözü açılır.

Bir kişinin bir gönül işi olsa üç gün boyunca oruç tutup bu duayı günde 500 defa okumalıdır. 4. günde temiz elbiseler giyerek gusül etmeli ve sağ avuç içine bu duayı yazarak sevdiğine açılırsa muradı hasıl olur.

Bir kimsenin bir tanıdığının kötü huyları olsa kırıcı ve sövücü olsa bu ismi bir ipek üzerine misk ve zağerfanla yazıp yerden yüksekçe temiz bir yerde saklarsa o kişinin ahlakı düzelir.

Bir kimse yine birini sevse ama aşkı karşılık bulmasa 3 gün boyunca bu duayı okuyup 4. gün kapısı kıbleye bakan bir hamama gidip yıkansa ve çıktığında sağ avucuna bu duayı yazsa öyle sevdiğine gitse aşkına karşılık bulur.



14 Ocak 2012 Cumartesi

Üçüncü İsim ( Dua )

'' Yâ Allah'ül Mahmudü Fi Külli Fiâlihi ''

İsim : Ya Allah' tır. Tüm isimleri kapsar.

Günü : Cuma 
Gecesi : Çarşamba
Ulvi Meleği : Tegaile
Süfli Meleği : Zelhatişin
Buhuru : Udihindi

Manası :

Ey iyilikle vasfolunmuş ve övülmüş Allahım !

Ezeli ve ebedi olarak btün işlerin Şaibe-i zemmden ( ayıplanacak ) masun olup 18.000 âlemde belki nice 100.000 âlem içinde, âlem-i afak ve enfüsde zuhur eden efâl-i ulühiyetin Mahbub ve mergup olarak övülmüş ve övülmektedir. 

Havass ve Esrarı :

Bir kimse Cuma günü gusül etse ve temiz elbiseler giyerekten erken saatde camiye gitse; Cemaatle namaz kıldıktan sonra bir tenha köşeye çekilip 200 kere bu duayı zikir etse doğa olayları ile ilgili duaları kabul olur. Yağmurun yağıp kuraklığın bitmesi. Afet vari yağan yağmurun kesilip felaketin son bulması. Şiddetle esen fırtınanın dinmesi gibi...

Çirkin bir ahlaka sahip kişi tövbe edip günde 66 kez bu duayı okursa Ahlakı düzelir iyi ahlaklı olur kötü hal ve davranışlarından kurtulur.

Bir kimse inzivaya çekilip temiz ( haramsız ) yiyeceklerden yer temiz bir niyet ile hiç kimse ile konuşmadan bu duayı zikir ile meşgul olursa 7 gün sonra kalp gözü açılır dünya sırlarına muttail olur. Eğer bu duaya her daim devam ederse her 7 günün sonunda gözündeki bir perde kalkar ve 40. günün sonunda tüm kainatın sırlarına vakıf olur. Bu duaya başlayacak kişinin yediğinde giydiğine ve olduğu ortamda şaibeli mal olmamalıdır. 

Kim ki namaz vakti abdestini alıp namaz vakti camiye gidip cemaatle namazın ardından bu duayı 200 kere okursa tabiyatla ilgili korkulardan emin olur. Yıldırım ona ilişmez sel ve zelzeleden kendisi etkilenmez.

Allah herkese hakkında ne hayırlı ise onu versin. Amin...




İkinci İsim ( Dua )

''Yâ İlâhel Âliheter-Refii Celâlühü ''

İsim '' Yâ İlâhel Âlihe '' dir. Manası İbadet edilen, İbadete müstehak yüce Allah ' tır. ''

Duanın Manası :

Ey ilâhel ecellil aliyyül âlâ ! Tecelliyi Celâlin şirki hevayi ve zenbi vücudu muzmahil ve ifna edip nuru hakikatınla gönlüme sebat veren mâbudu hakıkim ve maksudu tahkikim İlâhi Sensin. Celâli izzetin gayet yücedir.


Günü : Pazar
Gecesi : Perşembe
Ulvi Meleği : Zakemaile
Süfli Meleği : Kınuhatişin
Buhuru : Günlük

Havass ve Esrarı :

Eğer bir kimse fakirse ve bu fakirliğinden dolayı diğer insanlar arasında hakir görülüp eziliyorsa bu duayı 20 gün boyunca günde 15 er defa okumalıdır. Bu duanın hikmeti ile insanlar içinde daha iyi bir mertebede görülür ve kısa sürede bu hakirliğinden ve fakirliğinden kurtulur.

Bir kişinin işleri ters gitse dünyalığı sıkıntıya düşse ticareti bozulsa bu duayı günde 36 kere okumaya devam etmelidir. Kısa zaman içerisinde Allah'ın izni ile işleri düzelir. 

Bir kişiyi şeytan kandırsa dünyada iyi bir insan olmaktan uzaklaşsa tövbe edip sürekli tövbesi bozulsa ve bir türlü bu kötü işlerden kurtulmaya gücü yetmesse. Her gün temiz gusül abdesti alıp tenha bir yerde bu duayı 7.000 kere okumalıdır. Kısa zamanda nefsine hakim olur kalbi nurlanır gönlüne Allah sevgisi yerleşir.


Allah herkes için hakkında hayırlı ne ise onu versin. Amin..






Birinci İsim ( Dua )

'' Sübhaneke Lâilahe İllâ Ente Ya Rabbe Külli Şey'in ve Varisühü ''

İsim '' Ya Rabb'' dır. Terbiye eden manasındadır.

Duanın manası : 

Ortağı ve benzeri olmayan ey sübhanım Allah ! Bütün noksanlıklardan ve acizliklerden münezzehsin. Şnına layık olan kemal sıfatlarınla Mesuf ve hakkıyla mâbud olan ancak Cenâb-İzzetindir. Hevai nefsimle ikameti ubudiyetden firar etmiş, Zulmeti beşeriyet ile zayıf, naçar, zelili serkerdan ( hakir ve serseri ) ve bimecal ( mecalsiz, güçsüz, takatsiz ) kaldım. Ey Alemlerin Rabbi ! Elimden tutanım sensin. Nice yüzbin alemi var eyledin. Celal sıfatına mazhar olanları kahr, celal ve azamtinle terbiye eden Sensin. Cemâl sıfatına mazhar olanları umum lûtufi rahmet ve inayetinle terbiye eden Sensin. Hicabı zulmaniyetden ( Gözleri kör eden karanlık perdelerden ) aciz, naciz kalbimi halâs edip envarı lûtufu hakkaniyetine mazhar eden ve Rahmet nazarına nazar ettiren sensin.

Ya Rabbi !

Bütün alemler mahv ve yok olmaya mahkum. Sen ise her daim Bakisin. 

Günü : Salı
Gecesi : Salı
Ulvi Meleği : Gatlaile
Süfli Meleği : Gıgdadişin
Buhuru: Kust

Havass ve Esrarı

Her kim bu duayı okumaya devam ederse insanların çoğu bu kişiye muti olurlar. Gönlü nur ile aydınlanır. Dertleri azalır muratları gerçek olur. Gerçek olmayacak muratları gönlünden silinir. Onlarla ilgili vesveselerden kurtulur.

Kimin yüksek bir makamda bir işi olsa bu makama varmadan evvel o kişiye karşı içinden yüzüne bakarak 17 kere okursa karşısındaki kişinin gönlü tutulur. Muradına olumlu cevap verir. 

Bir kimse bir kişiyi sevse ona karşı 17 kere okumalıdır. Bu okuma neticesinde muradı hayırlı ise karşısındakinin de gönlü ona kayar.

Bir kimsenin dünyalık maddi bir işle ilgili bir dileği olsa Pazar günü güneşin doğumu ile aradan geçen bir saat içerisindeki zaman içinde 124 kere yönünü güneşe dönüp okursa bu dünyalık muradı gerçekleşir.

Eğer bu işi gönül işi ise yine pazar günü yenecek bir nesne üzerine 121 kere okunup bu yenecek nesneyi muradı olduğu kişiye yedirirse yiyen kişi üzerinde kalben tesiri olur.

Bir kimse bu duayı günde 70 kere okumaya devam ederse büyük mevki sahiplerinden bir dileği olsa o dileği olur.

Bir kişi gönül gözünün açılıp alemlerin sırlarına vakıf olmak isterse. El ayak değmeyen gözden uzak bir yerde günde 7.000 er kere 40 gün boyunca okumalıdır.

Allah herkes için hakkında ne hayırlı ise onu versin. Amin....

Esmai İdrisiye Nedir ?

İdris ( A.S.) Peygamberin İbrani dili üzerine yazılmış bir kitaptan okuduğu 40 isme Esmai İdrisiyedenir.


İdris Peygamber (A.S.) bu isimlerle Allah'a (C.C.) dua etmiş ve bu duaları kabul olmuştur. Veliler ve diğer bütün seçkin kimselerde İdris Peygamberin (A.S.) açtığı bu yoldan ilerlemek için uzun yollar katederek bu isimlerin sırlarına vakıf olmuşlardır. Şeyh Şehübiddin Maktül Sühreverdi Hazretleri bu duaları sürekli okumak vasıtası ile çok yüce derecelere ulaşmıştır. Daha sonraki dönemlerde Muhiddin Arabi bu isimleri okumakla meşgul olmuş bu duaların tesirini anlayıncada bu isimleri Arapçaya çevirmiştir. Cenab-ı İmam Ebul Mekarim Fahreddin Hazretleride bu 40 dua için seyahat etmiş tesirine vakıf olunca Farsçaya çevirmiştir. Günümüze kadarda bu şekilde ulaşmıştır.



Başlarken

İnsan yaratılışı gereği her isteğinin olmasını ister. Bu isteklerin bazıları tatmin edilebilir istekler bazıları iste tatmini mümkün olmayan sürekli artan isteklerdir. Bazıları karşılandıkça azalırken bazıları ise karşılandıkça artar. Eski çağlardan beri bitmek tükenmek bilmeyen bu isteklerini karşılamak için insanoğlu pek çok yol denemiştir. Kimi istekleri zaruri iken kimi istekleri ise sadece nefsi içindir. İnsan nefsi için ne kadar hırslı ise mecburi istekleri için onun kat kat misli daha isteklidir. 


Tarihin ilk çağlarından başlayarak bazı isterkleri için kendi gücünü kullanmış bazı istekleri içinse kendi gücünün yetmeyeceğine hükmederek kendinden daha yüksek gördüğü varlıklardan yardım beklemiştir. Harut ve Marut döneminde bu iş çok yaygın bir hal almış insanlar hem manevi hem maddi istekleri için Havass, Evrad, Ezkar ilimlerine yönelmiş kimi batıl kimisi ise hak olan bir kısım Gizli ilimlerle uğraşmaya başlamışlardır. O dönemdeki maddi şartların yetersizliği ilim ve fenin gelişmemiş olması bu ilimleri geliştirmiş her insan kurtuluşu bu ilimlerde aramıştır. 


Zaman içinde insanlar kimyadan, fizikten, biyolojiden yararlandıkça ve ilimler gelişip çeşitlendikçe tıp hastalıklara derman buldukça bu bilgi hazinesi git gide unutulmuş bir kısmı kaybolmuş bir kısmı ise sadece belli bir zümrenin tekeline girip halktan koparılmıştır.


Sitemizin amacı bu unutulan kaybolan ilmi hiç bir maddi çare ile derdine derman bulamayan insanlara ulaştırmak onlara bir deva kapısı açmaktır. Burada yazacaklarımın hiç biri garantili tedaviler veya yöntemler değildir. Eski kitaplardan alınmış manevi şifa yöntemleridir. Derdine deva arayan evvela maddi yollarla aramalıdır. Maddi yolları tüketen başvuracak hiç bir kapısı kalmayan insan için son umut kapısıdır.


Peygamberimiz ( S.A.V. ) bir hadis-i şerifinde buyuruyorlar ki : '' Allah Teâlâ hiç bir türlü dert indirmedi. İllâ onun şifasını da beraber vermiştir. Her kim o şifayı bildi ( derdine ) ilaç etti, kurtuldu. Her kim bilmedi o derdiyle kaldı. ''


Her tedavinin Allah'tan olduğunu bilerek Şifa veren sensin diyerekten yapılıpta şifa bulunayacak dert yoktur. Derdine derman aramamak ise insan için bir vebaldir. Havvassın, Ezkârın, Tesbihin hatta büyü ve tılsımın dahi tesiri hala devam etmektedir. 


Hatta bu sihir ve tılsım Peygamber efendimize kadar ulaşmıştır. Lebid İbni A'sam bir tarak, bir tutam tarak kalıntısı saç sakal, erkek hurmanın kurumuş çiçeğinin kapakçığı ile Zevran kuyusunda Peygamber efendimize büyü yapmış. Bu büyü neticesinde rahatsızlanan Kainatın Efendisi yapmadığı bir kısım işleri yaptım sanmaya başlamış. Rabbimize bol bol dua etmesi neticesinde bu büyü çözülmüş ve efendimiz bu sihrin etkisinden kurtulmuştur. Peygamberimize bile tesir eden büyünün biz insanlara tesir etmeyeceğini düşünmek ne derece doğrudur bunuda sizlerin takdirine bırakıyorum.


Kainat bilinmezlerle doludur.Yaşadığımız dünya evren denen kütle içinde minicik bir yer kaplarken bulunduğumuz evrenin dahi ne kadar büyüklükte olduğu bilinmemektedir. Sonsuzluk ise tam bir muamma karşımızdaki yüce bir dağa yüz yılda bir  küçücük bir kuş gelse ve gagası ile bu dağa bir kerecik vursa bu etki ile bu dağ gün gelip eriyip kuma dönse bu olayın gerçekleşeceğiz zaman dahi sonsuzluk karşısında bir an bile geçmemiş olur. Kainat üzerinde bizim dünyamız gibi belki üst üste milyarlarca dünya var her biri birbirinden habersiz. Biraz önce kapıdan girdiniz geri dönseniz az önce kapıdan gelen kendinizle karşılaşmassınız çünkü zaman bir boyuttur. Az önce kapıdan giren sizle geri dönen siz farklı boyutlardasınız bizimle aynı yerde bulunup farklı boyutlarda yaşayan başka varlıklarda işte böyle bizim gözümüze görünmezler.


Bize düşen dertlerimize derman ararken bu boyutlarda bizim üzerimizde tesiri olabilecek varlıkları isteğimize göre yönlendirmektir. Tabi bunu başarabilmek zaman, tecrübe, kararlılık ve sonsuz bir inanç ister.


Burada yazacağımız Esrar-ı Gaybden faydalanan kişiler eğer başarılı olurlarsa sırlarını kimseye açmasınlar. Bildiklerini gördüklerini kendilerine saklasınlar. Bu isimlerin sırlarına ulaşmak şartlarını yerine getirmeye bağlıdır. Tüm kainat bu isimler üzerine kurulmuş bir düzen içinde akar. Kaos diye baktığımız herşey aslında bir sebep-sonuç ilişkisidir. Bir sebep bir sonraki sonucu doğurur, her sonuçta kendinden sonraki sebebi. Bize düşen bir sebep oluşturup Allah' ın izni ile sonucunu beklemektir.


Bu isimleri ilk evvela İdris ( A.S. ) tertib ederek okumuş olması hasebiyle bu duaya '' Esma-i İdrisiye '' denilmiştir. Toplamda Kırk adettir. Kainatı yaratan Allah kainatı bir ''ol '' emri ile yaratmıştır. Bizde kelimelerin ve harflerin gücünü kullanacağız. 


Allah herkesin derdine derman versin. Dünyada kimseyi dermansız bırakmassın. Amin....